Bize dayatılan tüm kimlikleri, o ağır etiketleri bir kenara bırakabilsek… Maskeler düşse, sadece insan olarak kalabilsek… İşte o zaman, gözlerimizin önünden geçen ama fark edemediğimiz gerçekler bir bir belirir. Belki o an, bugüne dek sıkı sıkıya tutunduğumuz her şey yerinden oynar. Bildiklerimiz, inandıklarımız, hatta kendimiz bile başka bir ışığın altında yeniden şekillenir.
O zaman, yalanların gölgesine sığınmadan, yalnızca gerçeği dillendirdiğimizde, sesimiz başka seslerle birleşir. Yüreğimiz, uzak sandığımız başka yüreklerle aynı ritimde çarpar. Çünkü gerçek, bizi ayıran duvarları yıkar; sevgi, o boşlukları doldurur.
Ve ancak o zaman görürüz: Dünyada hâlâ sevgi için nefes alan, umut için direnen insanlar var. Karanlığın içinde bile bir ışık hep yanıyor.
Yaşanası bir dünya için ihtiyacımız olan tek şey, birbirimizi gerçekten anlamak. Birbirimizin ellerini tutup, en güzelini, en doğrusunu birlikte inşa etmek.
Bu kadarı için bile olsa, ne olur, esirgemeyelim kendimizi birbirimizden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder