Ağaca, kuşa, yıldızlara o köşedeki dilenciye aitiz



Translate

Sayfalar

İzleyiciler

3 Aralık 2025 Çarşamba

Farkındalık en büyük başkaldırıdır

Sen kendinin farkında oldukça insanlar rahatsız oluyor.
Çünkü bu, kurdukları planları dağıtıyor.
Bir anda seninle ilgili yazdıkları senaryo yırtılıyor, sahneler karışıyor, replikler havada kalıyor. Seni yönlendiremiyorlar. Sarsamıyorlar. Düşündükleri gibi çökertemiyorlar. Farkındalığın, onların tüm hesaplarını boşa çıkarıyor.Çocukluktan beri bize öğretilen en büyük yalandır bu: “Uslu dur, ses çıkarma, herkes gibi ol.”
Herkes gibi olduğunda öngörülebilir olursun. Öngörülebilir olduğunda yönetilebilir olursun. Yönetilebilir olduğunda, başkalarının hikâyesinde figüran olursun.




Ama bir gün uyanıyorsun.
Kendi içindeki sesi ilk kez gerçekten duyuyorsun.
O ses sana “Hayır” demeyi öğretiyor.
“Hayır, bu benim yolum değil.”
“Hayır, bu rolü oynamayacağım.”
“Hayır, senin korkularınla yaşamayacağım.”
İşte o “hayır”lar başlıyor rahatsız etmeye.Rahatsız oluyor anne-baba, çünkü büyüttükleri çocuk birden kendi kanatlarını açıyor.
Rahatsız oluyor sevgili, çünkü artık ona muhtaç değilsin.
Rahatsız oluyor arkadaş, çünkü senin yükselişin onun konforlu çukurunu gösteriyor.
Rahatsız oluyor patron, çünkü senin gözlerin artık “emir kulu” bakmıyor.
Rahatsız oluyor sistem, çünkü bir dişli kendi iradesiyle dönmeye başlıyor.

Farkındalık sessiz bir isyandır.
Bağırmaz, yumruk havaya kaldırmaz, meydan okumaz.
Sadece durur ve “Ben buradayım” der.
Bu kadarı bile yeter.
Çünkü “Ben buradayım” dediğinde,
başkalarının senin hakkında kurduğu “orada olmalı” cümlesi çöker.
Senin yerinde bir boşluk belirir.
O boşluğu dolduramazlar.
Çünkü artık sen, onların doldurabileceği bir yer değilsin.

Rahatsız olanlar türlü yol dener:
Seni suçlarlar, deli derler, bencil derler, değişmiş derler.
Seni eski haline çekmek için gözyaşı döker, öfke kusar, susturmaya çalışırlar.
Hiçbiri tutmaz.
Çünkü sen artık kendi merkezindesin.
Merkezinde olan bir insan, dışarıdan itilemez.

En komiği şudur:
Seni en çok suçlayanlar,
aslında senin farkındalığını kaybettiğinde rahatlayacak olanlardır.
Sen “tekrar eskisi gibi” olduğunda bayram edeceklerdir.

Ama sen bilirsin:
Eskisi gibi olmak, ölmektir.
Farkındalık bir kez uyanınca geri uyumaz.
Gözlerini açtığın anda,
seni uyutmak için yazılmış bütün ninniler boğazlarında kalır.
Bu yüzden rahatsız olsunlar.
Rahatsız oldukça, senin doğru yolda olduğunu anlarsın.
Bir gün biri sana “Sen değişmişsin” dediğinde,
gülümseyip şunu söyle:
“Evet. Ve bu, hayatımda yaptığım en büyük başkaldırıydı.”
Çünkü kendinin farkında olan bir insan,
artık kimsenin kölesi değildir.
Ne aşkın, ne paranın, ne korkunun, ne de alışkanlıkların.
Farkındalık en büyük başkaldırıdır.
Ve bu başkaldırının tek bir silahı vardır:
Kendi olmak.


Özgün İçerik : Deneme,Makale,Öykü, Sosyal içerik

1 yorum:

  1. Bu yazı bir tokat değil, bir uyanış. ‘Eskisi gibi olmak, ölmektir’ cümlesi ruhuma işlendi. Sessiz bir devrim bu; bağırmadan, yumruk sıkmadan, sadece ‘Ben buradayım’ diyerek dünyayı sarsmak. Kalemine, farkındalığına, cesaretine sağlık. Bu başkaldırı hepimizin olsun.

    YanıtlaSil

Okuduklarının sende en çok yankılanan kısım ne, ya da kendi deneyimlerinle nasıl bağ kuruyorsun? Yorumlarda paylaşır mısın ? :)

@Mi_DeliMiDeli

@Mi_DeliMiDeli

@Mi_DeliMiDeli
DeliMiDeli @Mi_DeliMiDeli