Her insan keşfedilecek yeni bir dünyadır. .

Bir ilişkiyi götürecek donanıma sahip olmadan ilişkiler kuruyoruz. Sonra, beklemediğimiz anda sararmalar başlıyor.. Şaşırıp, soluyoruz..




Her insan keşfedilecek yeni bir dünyadır. Ama biz nedense bu yeni dünyaya gerçekten adım atmaya hiç istekli değiliz.
İlişkilere başlarken istekli gibi görünüyoruz ama kısa sürede ah! o içimiz yok mu? o tamamlamayı
beklediğimiz yoksunluklarımız, kapatmayı istediğimiz geçmişte açık kalmış yaralarımız.. Bu güne dek biriktirdiğimiz özlemlerimiz.. Sayılabilecek bir çok gereksinim yeni bir insanda birden coşuyor nedense..
Sonra, ilişkilerimizdeki başarısızlıktan yakınıyoruz. 
Beklentilerimize uymayan özelliklerini onunla zaman geçirdikçe fark ederiz. Ve sırf bizim beklentilerimize uymadı diye bu özelliklerini onun için bir eksiklik olarak görürüz.
O, kendi gibi davranırken bize direndiğini var sayarız. Çünkü onu tanımaya hiç heveslenmedik.
Nereli olduğunu öğrendik, ne onu mutlu eder, ne olursa incinir bilemedik.


O ilişkinin başlangıcındaki coşku kalmaz.. Ufak ufak suçlayıcı mesajlar vermeye başlarız..


Bir ilişki kurmak için  buna içtenlikle gönüllü olmak gerek .. 
 Vurguladığım 'Gerçek bir ilişki' Kaç kişi buna sahip? 

Seda Pekgöz
(taslak)

'Arkadaşın kimdir?' denildiğinde
Nereli olduğundan ne iş yaptığından mı,
yoksa neye üzülüp/sevinir, neden hoşlanmadığından mı bahsediyorsun?

— DeliMiDeli (@Mi_DeliMiDeli) 3 Haziran 2016

Özgün İçerik : Deneme,Makale,Öykü, Sosyal içerik