Hiç gözlerini görme dışında kullanan biri var mı aranızda? Hareket eden ve ses veren dudaklar ile mekanik olarak emir alıp hareket eden gözbebeklerinizle mi yaşadınız hep?..
Farkında mısınız ellerimizi, parmaklarımızı aslında tüm bedenimizin canlı olduğunu unuttuk… Beden ruhunu- varlığını- unutuverdik.. Sadece iskeleti örten etimizi bedenimizi giydirdik, süsledik. Çoğunlukla seks objesi olarak gördük.
Şöyle bir çevreme baktığımda, cansız bedenlerden çıkan ses kirliliğinin yanı sıra ‘duygusallığın’ örtündüğü nice insan suretleri… her günün tekrarı yaşanan yaşamlar .. Sesler ise yükseliyor özensiz tonsuzca…
Mimikler, eller, kollarla hareketli konuşanlar yerine silikonlu buz yüzler.. Soğuk, ruhsuz, cansız!..
Oysa , cömertlikle kullanmalıyız bedenimizin dilini, mimiklerimizi… Ancak o zaman ne denli sevimli, içten, çıplak göründüğümüzü hisseder tüm bedenin ruh giysisinden fırladığı hallere tanıklık edebiliriz… Biliyorum ki, o anda rüzgarın pencerenize sert vuruşundan, yağmurun tüm damlalarını hissedeceksiniz..
Yüreğiyle konuşmak, tüm varlığıyla yaşamak böyle bir şey!..:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder